Çeviribilimcilere Çağrı
Sabri Gürses Celal Üster, Radikal Kitap'ta yer alan Perec'in 'Kayboluş'u' mu, yoksa kayboluşu mu? (24 Şubat 2006) adlı yazısının sonunda çeviribilimcilere yönelik bir çağrıya yer vermiş:
"Bize dünyanın bilimini, edebiyatını, yazarlarını taşıyan 'çeviri'yi önemseyen biri olarak, bu konunun tartışılması gerektiğine inanıyorum. Üniversitelerin çeviribilim ve filoloji bölümlerinde ders veren profesörlerin, doçentlerin, asistanların, uzmanların bu konuda ne düşündüklerini çok merak ediyorum. Bir öneri: Radikal Kitap belki önümüzdeki sayılardan birini bu konunun tartışılmasına ayırır. Başta Kayboluş'un çevirmeni olmak üzere, farklı yaklaşımlardan çevirmenlerin, yazarların görüşlerine yer verir. Gelecek yanıtlar ne olursa olsun, böyle bir tartışmanın, okuyucunun çeviri duyarlığına katkıda bulunacağı kanısındayım."Celal Üster'in bu çağrıyı yapmasına yol açan süreç, geçtiğimiz aylarda yayınlanan Noel Baba'dan Mektuplar adlı çeviride, özgün metinde bulunan 1453 tarihine ve bununla ilgili bir bölüme çeviride yer verilmemesiyle başladı. Büyük olasılıkla aslında fark edilmeyecek olan bu çeviri kararını, çevirmen, bir çevirmen notuyla kitapta açıklamış, bundan yola çıkılarak yapılan gazete haberi bu kararı "çeviri sansürü" çerçevesinde ele almıştı. Bu sansür tartışmasının başlamasından bu yana çevirmenin özgürlük alanı ve çeviri kitapların tartışmalı ilişkisi üzerine düşünüyordum: bir yandan, bizim toplumumuz için özel bir önemi olan 1453 tarihinin, alışılmıştan farklı bir yorumunun çeviri yoluyla girmesinin gerekli sayılmamasının haklı olabileceğini düşünüyor; diğer yandan, kitabın genel kültürümüz açısından tuhaf duran kitap adının bu kararla çelişip çelişmediğine karar vermeye çalışıyordum. Bilindiği gibi, geleneksel yılbaşı kutlamalarımızda Noel Baba'ya ilişkin (sözgelimi her eve hediye dağıttığı gibi) bir inanç yer almaz. (Bu arada, daha da karmaşık bir durum olarak, Tolkien geleneksel Noel Baba'dan farklı bir Noel Baba yorumu getiriyor.) Daha sonra ortaya çıkan Hz. Muhammed karikatürlerine ilişkin tartışmalar, belli toplumlar için kutsal ve özel öneme sahip simge, ikon, kişilerle ilgili yorumların yanlış sonuçlara yol açabileceğini; çeviri yoluyla bile olsa bunun tehlikeli olduğunu gösterdi. Karikatürler birçok ülkede yayınlanmadı, yayınlandığı ülkelerde yayıncıları gerek halk, gerek yönetimler tarafından kınandı. Geçtiğimiz günlerde tartışılmaya başlanan Kuran çevirileri de çevirmenin özgürlük alanının, toplumsal normlarla belirlenebileceğini tekrar hatırlattı. Türkçe Kuran çevirilerinin neredeyse hepsinde, çevirmenler gerek parantezler, gerek ayetin içeriğinin yorumlanması yoluyla okura yardımcı olurken, Prof. Dr. Suat Yıldırım'ın kendi Kuran çevirisine, bu açıklamalara ek olarak, Tevrat ve İncil'e yönelik göndermeler eklemesi, bu yöndeki benzer denemelere atıfla, "Kuran'ın İncil'leştirilmesi"nin bir örneği olarak gösterilerek şiddetle eleştirildi.

Çeviribilim