Çeviribilim

12 Mayıs 2006

Çevirmenin Mirası

Sabri Gürses

...Kulağa hâlâ garip geliyor olabilir bunlar. Belki abartılıdır. Fakat akla gelen ilk önerilerden biri bu. Çünkü çevirmenin mirasının tanımlanması ve korunması; bunun yayınevleri arasındaki sözleşmelerin hakimiyetinden çıkartılıp, daha estetik ve eleştirel ölçütlerle ele alınması, kültürün içine katılması gerekiyor. Daha işlerlik sahibi öneriler de olmalı; fakat her koşulda çevirmenin çalışmasını hem miras olarak bırakabilmesini, hem daha ciddiye aldırmasını sağlayacak bir ortam yaratılmalı. Çevirinin ülkemizde korunmasız bir şekilde durması, insana şehirlerimizde sürekli karşılaşıp hızla bellekten sildiğimiz tarihi yapıları hatırlatıyor: çeşmeler, köprüler, binalar, camiler, evler.. hepsi onarım ve bakım istiyor, eşsiz üslupları toz, yağmur, kar, çamur altında siliniyor. Sürekli büyük onarımlar ve yatırımlar gerektiği söylenerek, bir hayırseverin ilgisine terk ediliyorlar. Sahipleri, devlet kurumları olsa bile onları korumuyor. İşte bir sahafa girdiğiniz zaman, hatta bir kitapçıya girdiğiniz zaman karşılaştığınız manzara da budur: vaktiyle bir çevirmenin kimbilir hangi hikayelerle, emeklerle çevirdiği bir kitap kaybolup gitmiştir korunmasız kalarak ve izini sürseniz, birilerinin o çeviriyi, ufak tefek değişikliklerle yeniden yayınladığını görürsünüz; intihaller, yani çalıntılar yapılmıştır. Aynı şekilde, iki yıl önce bir çevirmenin binbir emekle çevirdiği bir kitap ortadan kaybolmuş, aynı kitaba ait bir başka çevirmenin yaptığı yeni bir çeviri almıştır yerini: fark etmezsiniz bile. Çevirmenin mirası yoktur, tıpkı sonradan vakıflara devredilmiş tarihi binalar gibi durur eseri bir yerde, ahşaptır büyük olasılıkla, uzun yıllar bir devlet okulunun hizmetine sunulmuş, sayısız öğrencinin şenlikle girip çıktığı bir bina olmuştur, sonra bir akşam yanından geçerken bir bakarsınız bir önceki gece bilinmeyen birileri yakıp kül etmiştir binayı, yakanları bulamazlar, ama birkaç gün geçmeden orası otopark olur. Kimbilir, belki sizin de arabanız vardır, park edersiniz... (yazının tamamı için)

Çeviribilim dergisi, güncel yayınını www.ceviribilim.com adresinde yapmaktadır.

Petersburg, Andrey Belıy
LJeviren: Sabri Gürses

" Öyküsü, Ekim Devrimi öncesi Rusya'nın, 1900 başlarındaki Petersburg'unda geçen roman, bir bakıma her şeyle, devrimle de karşı-devrimle de, devrimciyle de karşı-devrimciyle de, 'katil'le de 'maktul'le de dalga geçiyor.

" Fakat hepsinden önce de, resmî, kanıksanmış, alışılmış, basmakalıp olanın üstündeki örtüyü, hastalanmış bir deriyi acımasızca koparır gibi çekip çıkarıyor... Ne kadar zavallı, ne kadar cılk bir yara gibi görünürse görünsün, altta gizlenen 'insanî'liği gösteriyor.

" Dilimize başarıyla çevrildiğini düşündüğüm Petersburg'u okumaya hazırlanan edebiyatseverleri, canlı, düşündürücü, öğretici ve yoğun bir okuma sürecinin beklediğinde kuşku yok..." Ataol Behramoğlu, Radikal Kitap

<
Powered by Inttranews, specialized multilingual news service for interpreters, translators and 

linguists

peter