Çeviribilim

26 Nisan 2006

Küçük Prens Çevirilerindeki Çevirmen Kararları

Yrd. Doç. Dr. Necdet Neydim

Türkiye'deki çocuk edebiyatı tarihine baktığımızda, çeviri çocuk edebiyatının yenileşme çabalarının başladığı Tanzimat'tan bu yana merkezi bir yer tuttuğu görülür. Feodal kültürde ayrı bir çocuk edebiyatından söz edilemez. Edebiyat, ortak sözlü kültür ürünlerine (masallar, destanlar v.s.) dayanır. Modernleşme sürecine kadar Batı'da da ayrı bir çocuk edebiyatı söz konusu değildir ve çocuk edebiyatı, modernleşme ve sanayileşmenin zorunlu kıldığı bir alan olarak ortaya çıkmıştır. Aynı süreç modernleşme eğilimlerinin başladığı Tanzimat'tan bu yana Türkiye'de de geçerlidir ve bu süreçte çeviri çocuk edebiyatının yeri hep merkezi bir konumda olmuştur.

Çocuk edebiyatı dediğimizde, yetişkin edebiyatıyla benzerliklerinin yanında, kendine özgü özellikler içeren bir alandan söz ediyoruz demektir. Yazarı, çizeri, editörü, yayıncısı yetişkin olan bir alandır bu. Aynı durum, çeviri çocuk edebiyatı için de geçerlidir. Çevirmeni, editörü ve yayıncısı yetişkindir. Bir yapıtın yazınsal değer taşıyıp taşımadığına karar veren de yetişkindir. Metnin çocuğa göreliğini, yararlarını ve zararlarını belirleyen, ona sansür uygulayan ya da metne müdahale eden kişi, yazarıyla, çizeriyle, yayıncısıyla, eğitimcisiyle, kütüphanecisiyle, eleştirmeniyle yetişkindir. Bu durumda çevirmenin yükümlü olduğu iki önemli şey vardır: Çözümleyicilik ve duyarlılık. Burada kastedilen, metnin erek dilde doğal bir metin olarak okunabilmesi ve özgün bir yapıtın sahip olduğu değerleri içermesi, yani yazınsal bir bütün yaratmasıdır.

Böyle bir bütünsellik içinde ulaştırılan kitaba, dolayısıyla çeviriye çocuğun yaklaşımını ele alırsak; çocuğun okuma davranışları, çeviri sürecindeki kararları da etkiler. (devamı için)


Çeviribilim dergisi, güncel yayınını www.ceviribilim.com adresinde yapmaktadır.

Petersburg, Andrey Belıy
LJeviren: Sabri Gürses

" Öyküsü, Ekim Devrimi öncesi Rusya'nın, 1900 başlarındaki Petersburg'unda geçen roman, bir bakıma her şeyle, devrimle de karşı-devrimle de, devrimciyle de karşı-devrimciyle de, 'katil'le de 'maktul'le de dalga geçiyor.

" Fakat hepsinden önce de, resmî, kanıksanmış, alışılmış, basmakalıp olanın üstündeki örtüyü, hastalanmış bir deriyi acımasızca koparır gibi çekip çıkarıyor... Ne kadar zavallı, ne kadar cılk bir yara gibi görünürse görünsün, altta gizlenen 'insanî'liği gösteriyor.

" Dilimize başarıyla çevrildiğini düşündüğüm Petersburg'u okumaya hazırlanan edebiyatseverleri, canlı, düşündürücü, öğretici ve yoğun bir okuma sürecinin beklediğinde kuşku yok..." Ataol Behramoğlu, Radikal Kitap

<
Powered by Inttranews, specialized multilingual news service for interpreters, translators and 

linguists

peter