Çeviribilim

26 Nisan 2006

Cehennem'de Şiir Çevirisi

Sabri Gürses

Şair Turgay Kantürk'ün Yanlış At adlı kitabında "Çeviri Cehenneminde Bir Mevsim: Şiir" adlı bir yazısı yer almış. Bir tercüme bürosunun sitesi bu yazıya yer vermiş, bir kısmını oradan aktarıyorum:



"..şiir çevirilerinin yazınsal yaşamımıza katkıları yadsınamaz. Bugün bir çoğumuzun anımsamadığı ya da bilmediği şiirler Türkçe'nin koyaklarına konuk olmuşlardır. Genç kuşağın Vasfi Mahir Kocatürk çevirisinden Baudelaire okuduğunu sanmıyorum. (Buluş Yay. 1957) ilk basımı 1961'de Samsun'da yapılan Erdoğan Alkan'ın Verlaine çevirisini çok kişi görmedi.

Özdemir İnce'nin bir kalemle silip attığı Ö.İ'den önceki Rimbaud çevirileri çok kişiyi etkiledi. (Alkor, Berk ve Alkan'a selam!) Büyük Amerikan şairi Wallace Stewens'tan Talat Sait Halman'ın çevirdiği kitap (Yeditepe Yay.) şairlerin bile dikkatini çekmedi. Sait Maden'in Saint-John Perse çevirisi (Şiirler, Tan Yay. 1981) bir başucu yapıtı olmasına karşın, hâlâ tükenmedi. E.E. Cummings'in Hişt'i (Çev: Tuğrul Asi Balkar, Duvar Yay.) sessiz sedasız gelip geçti. Hoş iyi bir çeviri değildi. Ne ki kimse de buna değinmedi! Borges'in Tılsımlar'ı (Çev: Gülbin Dalaman, Armoni Yay. 1988) dört yıl sonra ikinci baskıya ulaştı. Paul Celan Nerdeyse Yaşayacaktın'la (Çev: Oruç Aruoba, BFS Yay., 1989) az ve öz bir okurla buluştu. Allen Ginsberg'in Kuşbeyin! adlı toplamı (Çev: C. Hakan Arslan, Şehir Yay. 1991) kaç yılda tükenecek, ıssızlığı ne kadar sürecek merak ediyorum. Mallarme Zarla Şans Dönmeyecek'le modern şiirin baş yapıtlarından biri olan bu kitabıyla selamlanmadı. (Çev: E. Alkan, Deyiş Yay., 1985)

Engin denizlere yelken açan bu tür çabaları, neden ve niçin ayrımsamadığımızı, geleneksel tembelliğimizle ve şiir sevmezliğimizle, yeterince açıklayabileceğimizi sanmıyorum. Halka yağ çeken bu aydın tavrını bırakalım; yığınların şiir sevmediği bir gerçek! Yığınların beğenisi günümüz şiirinin çok çok gerisinde.


Bir çoğu dünyanın egemen dilleriyle yazan bu şairlerin yeterince okunmadığından, yapıtlarının tümünün çevrilmediğinden ve uzak dillerle yazan kimi şairlerin bilinmediğinden dem vuruyorsak, biz Türkçe yazan şairler neden çevrilmediğimizi biliyor olsak gerek!" (abç)


Gerçekten de, çok önemli şiir çevirileri yapılmış olduğu halde, hatta bence (Kantürk'e tam katılmıyorum) bu çeviriler okurların büyük ilgisini gördüğü halde, bunların şiire yakışır bir sessizlikle yaşam sürmesi ilginç bir şey. Mallarme'nin şiirlerinin çevrilemezliği üzerine çok şey söylenmişti, Zarla Şans Dönmeyecek çevirisi üzerine çok şey söylenmedi.

Türkçede şiir çevirisi üzerine az sayıda kaynak var, son birkaç yıl içinde yapılmış bazı üniversite tezleri bu kaynaklara önemli katkıda bulunuyor: Dr. Ayşe Banu Karadağ'a ait "From Impossibility to Posssibility in Poetry Translation: A New Insight for Translation Criticism" (1997) bunların ilkiydi.


Çeviribilim dergisi, güncel yayınını www.ceviribilim.com adresinde yapmaktadır.

Petersburg, Andrey Belıy
LJeviren: Sabri Gürses

" Öyküsü, Ekim Devrimi öncesi Rusya'nın, 1900 başlarındaki Petersburg'unda geçen roman, bir bakıma her şeyle, devrimle de karşı-devrimle de, devrimciyle de karşı-devrimciyle de, 'katil'le de 'maktul'le de dalga geçiyor.

" Fakat hepsinden önce de, resmî, kanıksanmış, alışılmış, basmakalıp olanın üstündeki örtüyü, hastalanmış bir deriyi acımasızca koparır gibi çekip çıkarıyor... Ne kadar zavallı, ne kadar cılk bir yara gibi görünürse görünsün, altta gizlenen 'insanî'liği gösteriyor.

" Dilimize başarıyla çevrildiğini düşündüğüm Petersburg'u okumaya hazırlanan edebiyatseverleri, canlı, düşündürücü, öğretici ve yoğun bir okuma sürecinin beklediğinde kuşku yok..." Ataol Behramoğlu, Radikal Kitap

<
Powered by Inttranews, specialized multilingual news service for interpreters, translators and 

linguists

peter