Çeviri ve Yerelleştirme
Oktay Ertan Okan Üniversitesi tarafından düzenlenen Çeviribilim Seminerlerinin 5 Ocak 2006'daki oturumunda Boğaziçi Üniversitesi Çeviribilim Bölümünden Prof. Dr. Işın Bengi-Öner, "Çeviribilimde Bir Konu Olarak Yerelleştirme - Yerelleştirmede Bir Konu Olarak Çeviri" konusunda söz aldı.
Bengi-Öner konuşmasına çevirmenlerin 1960'lı yıllardaki ve 2000'li yıllardaki çalışma koşullarını karşılaştırarak başladı. Bilgi kaynaklarının artmasının ve bu kaynaklara erişimin eskiye göre çok daha kolay olduğuna değinen Bengi-Öner, bu durumun çeviri üzerinde etkili olmasının kaçınılmaz olduğunu belirtti. Kendisinin de piyasa çevirmenliği ile çeviriye başladığını ve daha sonra akademisyen olduğunu belirten Bengi-Öner, eski ve yeni çeviri yaklaşımlarıyla karşılaştığını belirtti. Holmes'ün 1970'li yıllardaki çalışmalarının, çeviribilimin oluşumu bakımından temel sayılabilecek önemde olduğunu hatırlatan Bengi-Öner, Toury'nin betimleyici çalışmalarının da Holmes'ün ortaya koyduğu bu modeli ele aldığını sözlerine ekledi. Bengi-Öner, yerelleştirmenin "yazılım ve ağ ürünlerinin çeviri yoluyla kullanılabilir hale getirilmesi" şeklinde tanımlandığına değinirken kavramın yerel kültürle bağlantılı olarak veya uluslararası bağlamda kullanılabileceğini hatırlattı. Bu noktada yerelleştirme kavramıyla ilgili tartışmalara değinen Bengi-Öner, Bert Esselink'in "Çeviri yerelleştirmenin sadece bir kısmıdır." sözünü tartışmaya açtı. Yerelleştirme kavramının çeviriyle çok daha fazla ilişkili olduğunu dile getiren Bengi-Öner, bu konuda teknik alan-çeviri gibi farklı alanlar arasındaki ilişkilerden doğan verilerin konuya açıklık getirebileceğini belirtirken Dilek Dizdar'ı konuşmaya davet etti. Dizdar konuyla ilgili olarak toplum çevirmenliği örneğini verdi. Toplum çevirmenliğinin rolü üzerinde daha ayrıntılı düşünülmesi gerektiğini belirten Dizdar, metin kavramının katmanlı olduğunu ve yazılı çeviri ile sözlü çevirinin, metnin algılanması bakımından aynı düzlemde değerlendirilmesinin zorluğundan bahsetti.
Doç. Dr. Alev Bulut, yerelleştirme bağlamında çevirmen rolünün esnek olabileceğini hatırlatarak çeşitli alanlardaki çevirmenlerin aslında bir mühendis kadar konunun içinde yer alabildiğini, bu nedenle şirketlerce "çevirmen" olarak addedilmemiş kadroların bile en önemli görevlerinin çeviri olabileceğini sözlerine ekledi. Yerelleştirmenin bir ekip tarafından yapıldığına değinen Bulut, çevirmenlerin bu ekip içerisinde sadece çevirmen kimlikleriyle yer almayabileceklerini, bundan daha farklı görevler de üstlenebileceklerini belirtti. Toplantının sonlarına doğru Çağlar Tanyeri çeviribilim kavramı olarak yerelleştirme ve uyarlamaya değindi ve konuyu edebiyat ekseninde tartışmaya açtı. Can Yücel'i örnek olarak gösteren Tanyeri edebiyat çevirilerinde yerelleştirmeyle uyarlamanın çevirilerde önemli roller üstlendiğini dile getirdi. Bunun üzerine Bengi-Öner, Can Yücel çevirilerini kendi derslerinde işlediğini ve Yücel'i derse davet ettiğini anlattı. Yücel'in çeşitli çevirilerinde verdiği ilginç kararları hatırlatan Bengi-Öner, Yücel'in, öğrencilerin tüm sorularına içtenlikle yanıt verdiğini ve kararlarını verirken önemli araştırmalar ve kaynak taramaları yaptığına değindi. Bengi-Öner, gerek kendine özgü kararlarıyla, gerekse kültürel uyarlamalarda gönderme yapılan yapı ve karakterlerin başarısıyla Yücel'in, bu alanda verilebilecek en iyi örneklerden biri olduğunu sözlerine ekledi. (Yerelleştirmenin ortaya çıkabilmesi için kültürlerarası herhangi bir aktarımın varolması gerekliliğinden dolayı, çevirinin yerelleştirmeyi kapsadığını ve çeviriden bağımsız olarak yerelleştirme kavramından söz edilmesinin zor olduğunu düşünüyorum. Bununla birlikte her çeviri kararının da yerelleştirici amaç ve gerekçelerle verildiğini söylemek doğru olmayabilir. Özellikle yazılım ve ağ işlemlerinde yerelleştirme sözcüğünün çeviri sözcüğü yerine kullanıldığını görüyoruz; bu kullanım yerelleştirme ile kastedilen kültür öğelerinin uyarlanmasını ve her kültür için ayrı bir planla dönüştürülmesi anlamını es geçebilir. Son zamanlarda çeşitli internet kaynaklarında "glocalisation" diye bir sözcüğe rastlıyorum; globalisation (küreselleşme) ve local (yerel) sözcüklerinin karışımı olan bu kavramın değerlendirilmesi de tartışmaya farklı bir boyut getirebilir.)
Çeviribilim