Çeviribilim

30 Aralık 2005

"Vietnamlı Çevirmenler Yabancı Yazarları Katlediyor"

Son 15 yılda Vietnamcaya birçok yabancı kitap çevrildi ve bunların büyük kısmı çeviri açısından önemli hatalar içeriyordu. Çevirmenler yabancı yazarların yapıtlarını katlediyor mu? "Kısa bir süre önce, Kültür ve Enformasyon Yayınevi Amerikan romanı 'The Da Vinci Code'un çok kötü bir çevirisini yayımladı. "Vietnamlı çevirmenler bireysel olarak, kişisel yeteneklerine dayanarak çalışıyorlardı.Bugüne dek kimse standart bir çeviri düzeyi sağlamakta başarılı olmadı. Uluslar arası şair ve yazarların çoğunun yapıtı Vietnamcaya çevrilirken şiddetli bir şekilde değiştirildi. Başka deyişle, yapıtları çevirmenler tarafından öldürüldü. "Şu an için kitapların Vietnamcaya çevirisini gözeten bir aracı kurum yok. Çoğu kimse mevcut durumun çeviri süreci açısından bir saydamlık sağlamadığını ve nitelik denetimi için fazla olanak olmadığı için kaygı duyuyor. "Genç yetenekli çevirmenlerin birçoğuna önemli bir uluslar arası edebi eser üzerinde çalışma fırsatı sağlanmıyor. Yayımcılar tarafından göz ardı ediliyorlar çünkü eski meslekdaşlarının prestij ve deneyiminden yoksunlar. Aslında asıl eksikliğini çektikleri şey kapıdan içeri bir adım atabilmek. Buna bağlı olarak da, çeviri edebiyatta tam bir genç ses eksikliği duyuluyor. "Yıllarca, Rus şiiri Vietnam’da edebiyatın zirvesi sayıldı. Artık, bu çevirilerin de iyi olup olmadığından kuşku duymak gerekiyor. Uzmanlara göre, Vietnamlı çevirmenler uzun zamandır Rus şairlerini katletmekteydi. "Kuşkusuz her çevirmen iki dil arasında çeviri yapmaya kalkıştığı zaman devasa bir yük üstlenmektedir. Bütün umabileceğimiz ellerinden gelenin en iyisini yapmaları. Fakat, muhafızların da devreye girmesi böylece halkın okudukları değişkenin yazarın niyet ettiği şeye olabildiğince yakın olduğundan emin olması da önemli bir şey." (Çev. SG, Kaynak: VietnamNet Bridge, 28.12.05)

Çeviribilim dergisi, güncel yayınını www.ceviribilim.com adresinde yapmaktadır.

Petersburg, Andrey Belıy
LJeviren: Sabri Gürses

" Öyküsü, Ekim Devrimi öncesi Rusya'nın, 1900 başlarındaki Petersburg'unda geçen roman, bir bakıma her şeyle, devrimle de karşı-devrimle de, devrimciyle de karşı-devrimciyle de, 'katil'le de 'maktul'le de dalga geçiyor.

" Fakat hepsinden önce de, resmî, kanıksanmış, alışılmış, basmakalıp olanın üstündeki örtüyü, hastalanmış bir deriyi acımasızca koparır gibi çekip çıkarıyor... Ne kadar zavallı, ne kadar cılk bir yara gibi görünürse görünsün, altta gizlenen 'insanî'liği gösteriyor.

" Dilimize başarıyla çevrildiğini düşündüğüm Petersburg'u okumaya hazırlanan edebiyatseverleri, canlı, düşündürücü, öğretici ve yoğun bir okuma sürecinin beklediğinde kuşku yok..." Ataol Behramoğlu, Radikal Kitap

<
Powered by Inttranews, specialized multilingual news service for interpreters, translators and 

linguists

peter