Çeviribilim

17 Aralık 2005

Ötekinin Çekiciliği: Prof. Rosemary Arrojo İstanbul’da

Ayşe Nihal Akbulut Boğaziçi Üniversitesi Çeviribilim Bölümü Aralık ayının ikinci haftası Prof. Rosemary Arrojo’yu konuk etti. Prof. Arrojo Brezilyalı bir çeviribilimci. Aynı zamanda New York’ta Binghamton Üniversitesinde Çeviri Araştırmaları Merkezi’nin yöneticisi. 14 Aralık 2005 günü Boğaziçi Üniversitesi'nde yaptığı konuşma “Translation, Transference and the Attraction to Otherness- Borges, Menard, Whitman” (Çeviri, Aktarım ve Ötekinin Çekiciliği-Borges, Menard, Whitman) başlığını taşıyordu.

Arrojo konuşmasında Borges’in çevirmenliğini, ozanlığını, yazarlığını, Walt Whitman sevdasını, Kişotsuluğunu ele aldı. Bunları Borges’in kendi yaşamındaki kilometre taşlarına değinerek Lacan geleneğinde ruhçözümleme kavramlarına vurarak irdeledi, değerlendirdi. Konuşmayı izleyenler ister yazın, ister çeviribilim, ister ruhbilim alanından olsunlar düşünme, öğrenme ve eğlenme fırsatı buldular.

Bütün hafta Boğaziçi Üniversitesi'nin konuğu olan Prof. Arrojo, lisans ve lisansüstü programı izleyen öğrencilerle de söyleşi ve tartışma oturumları yaptı. Bunlardan 4. sınıf lisans öğrencileriyle yaptığı derse katıldım. Arrojo’ nun kuramsal metinlerini okumuş olan öğrencilerin ilginç sorularını yanıtlayan çeviribilimci, kuramsal bakış açısından, ilginç çevirmenlik durumlarına uzanan geniş bir yelpazeye yayılan bir değerlendirme yaptı.

Bir soru üstüne çeviri bölümlerinde verilen eğitime de değinen Arrojo, eğitimin de ruhçözümlemeci bir örneksemeyle ele alınabileceğini belirtti. Eğitmenin ‘herşeyi bilen usta, guru’ konumuyla işe başlayıp, öğrencisini esinleyerek, kışkırtarak yol alıp sonra da aslında ‘işin hiç de kendi söylediği gibi olmadığını’ itiraf edecek ve öğrencisinin başardıklarına şapka çıkartacak kadar ‘cömert’ olması gerektiğini anlattı.

Çeviribilim dergisi, güncel yayınını www.ceviribilim.com adresinde yapmaktadır.

Petersburg, Andrey Belıy
LJeviren: Sabri Gürses

" Öyküsü, Ekim Devrimi öncesi Rusya'nın, 1900 başlarındaki Petersburg'unda geçen roman, bir bakıma her şeyle, devrimle de karşı-devrimle de, devrimciyle de karşı-devrimciyle de, 'katil'le de 'maktul'le de dalga geçiyor.

" Fakat hepsinden önce de, resmî, kanıksanmış, alışılmış, basmakalıp olanın üstündeki örtüyü, hastalanmış bir deriyi acımasızca koparır gibi çekip çıkarıyor... Ne kadar zavallı, ne kadar cılk bir yara gibi görünürse görünsün, altta gizlenen 'insanî'liği gösteriyor.

" Dilimize başarıyla çevrildiğini düşündüğüm Petersburg'u okumaya hazırlanan edebiyatseverleri, canlı, düşündürücü, öğretici ve yoğun bir okuma sürecinin beklediğinde kuşku yok..." Ataol Behramoğlu, Radikal Kitap

<
Powered by Inttranews, specialized multilingual news service for interpreters, translators and 

linguists

peter