Çilekli Bayramlar
Sabri Gürses
Bir paketten yola çıkarak kronik çeviri sorunları saptanabilir mi? Neden olmasın. Deliziya Gıda Mamulleri Ltd. Şti.'nin ithal ettiği mısır gevreklerinin paketi iyi bir örnek olabilir. Paketin, alıcıya doğrudan görünen iki büyük yüzeyinde her şey var: Alman üretici almanca tanıtım sözlerinin ortasına "Flakes&Fruit" yazmış, "Erdbeer" ve "Cornflakes" de birbirlerinin çevirileri olarak yer alıyor. Tadı hiç de fena olmayan bu mısır gevreği, Türkiye'ye geldiğinde buna eklenen tek şey, baskıda kolaylık olsun diye seçilen beyaz bölgeye yazılmış tuhaf bir yazı: "Çilekli Cornflakes."
Paketin yan tarafında yer alan içeriklerin, türkçe de dahil 14 dile çevrilmiş olmasına bakılırsa, Avrupa ve Balkanlara dağıtılıyor bu mısır gevreği. Açılmak üzere hazırlanmış üst kısmında yine 14 dilin arasında türkçe olarak "imalattarihi:son kullanma tarihi" yazıyor. Yine aynı kısımda 13 dilde "serin bir yerde saklayınız" yazarken türkçe olarak böyle bir yazı yok. Son olarak, paketin, gevreği ithal eden ülkeler ve temsilciliklerin açık adreslerinin yer aldığı yan tarafında türkiye'deki firmanın adı ve adresi türkçe olarak yazılmış, fakat diğer dillerde çevirisi bulunan "Almanya'da yapılmıştır" yazısının türkçe çevirisi yok.
Önce, bu paketteki çeviri sorununu türkçeye yetersiz çeviri yapılması, (ingilizce yazılarla) gevreğin Amerika kökenine ve (almanca yazılarla da) Avrupa kökenine yönelik göndermelerin yeterli sanılması olduğunu düşünüyordum. Fakat bu sorun genel bir pazarlama tavrı da olabilir, Balkan ülkelerine ve Rusya'ya da aynı yaklaşımla, yani beyaz bölgeye "çilekli cornflakes"in bu dillerdeki karşılığı konularak ithal edilmiş olabilir. O zaman çok daha kronik bir çeviri sorunu sözkonusu sayılmaz mı; yani üretici şirketin amblemiyle dilinin bütünleşik şeyler olduğu, çevrilemez olduğu düşünülebilir mi?
Çeviribilim