Çeviribilim

22 Ekim 2005

Roman ve Fıkra Çevirisi

Sabri Gürses Roman çevirmenliği genelde edebiyat çevirmenliği olarak anılıyor, belki yanlış bir şeydir bu, çünkü nasıl roman, şiir ve öykü yazarlıkları arasında fark varsa, bu türlerin çevirmenlikleri arasında da kritik, ciddi farklar vardır. En azından kendi deneyimimden yola çıkarak buna inanıyorum. Kuşkusuz romanını şiir ya da şair üzerine kurmuş (John Barth, Sot-weed Factor, Vladimir Nabokov, Solgun Ateş) romanlar sözkonusu olduğunda türler içiçe geçiyor, kaynaşıyor gibi görünüyor - ama burada romanın içerdiği şiirlerin kurmaca olduğu, şiirin bir tür ikonu oldukları hatırlanırsa, roman içinde şiir yazan romancının şiir yazmadığı, çevirenin de şiir çevirmediği kabul edilebilir. Roman içinde yer alan bir fıkranın çevirisi de böyle bir şey. Çevirmen fıkrayı olduğu gibi, roman içindeki göndermelerini açıkça yansıtacak şekilde mi, kuru kuruya mı çevirmeli, yoksa uyarlayıp (belki roman içinde bir dizi buna uygun değişiklik de yaparak) erek dil bağlamındaki bir benzerine mi yer vermeli? Aslında ilginç bir durum, o kısmı çevirmemiş, çevirinin işaret ettiği eylemi, karşılığını bulma eylemini gerçekleştirmiş oluyor. Jonathan Lethem'in Motherless Brooklyn adlı romanını çevirme çabası, bir anlamda bu güçlükle baş etmek için bir strateji geliştirme çabası olmuştu benim için. Çünkü ya romanın kahramanı ya da onun bir başbelası sık sık fıkra anlatıyordu. Romanın bir yerinde şu basit söz oyunu vardı: "Why can't you starve in the desert? Because of the sand which is there." Bunun yerine Türkçeye has, basit söz oyunlarından birini koymak olanaksızdı, çünkü roman içinde birçok göndermesi olan "kum" kelimesinin çevirisinde de yer alması gerekiyordu. Editörümle uzun tartışmaların sonucunda şu çözümü bulduk: "Peltek çölde büfe açsa adını ne koyar? Meşhul Kumlucu." Başka bir sitede, aynı fıkranın birebir çevirisinin çeviri felaketi olarak anıldığını görünce hatırladım bunu. Bizim romanda yaptığımız şey fıkranın bir benzerini bulmaya çalışmak değil, fıkra yaratmaya çalışmaktı. Bu artık çevirmenliğin hangi alanında yer alıyor, bilmiyorum, ama eğlenceli bir alanıydı doğrusu.

Çeviribilim dergisi, güncel yayınını www.ceviribilim.com adresinde yapmaktadır.

Petersburg, Andrey Belıy
LJeviren: Sabri Gürses

" Öyküsü, Ekim Devrimi öncesi Rusya'nın, 1900 başlarındaki Petersburg'unda geçen roman, bir bakıma her şeyle, devrimle de karşı-devrimle de, devrimciyle de karşı-devrimciyle de, 'katil'le de 'maktul'le de dalga geçiyor.

" Fakat hepsinden önce de, resmî, kanıksanmış, alışılmış, basmakalıp olanın üstündeki örtüyü, hastalanmış bir deriyi acımasızca koparır gibi çekip çıkarıyor... Ne kadar zavallı, ne kadar cılk bir yara gibi görünürse görünsün, altta gizlenen 'insanî'liği gösteriyor.

" Dilimize başarıyla çevrildiğini düşündüğüm Petersburg'u okumaya hazırlanan edebiyatseverleri, canlı, düşündürücü, öğretici ve yoğun bir okuma sürecinin beklediğinde kuşku yok..." Ataol Behramoğlu, Radikal Kitap

<
Powered by Inttranews, specialized multilingual news service for interpreters, translators and 

linguists

peter